Italya eğitimimden sonra Türkiye’ye döndüm ve İstanbul’da yaşamaya karar verdim. Ankara, Milano ve İstanbul'da  çeşitli reklam ajansı, dergi, yazılım , sosyal medya ajansı, mobil uygulama firmalarında çalışırken, 'insan'ı incelemeye karar verdim. İşimiz iletişimdi ve pek çok müşteriyle doğru iletişimi sağlamamız gerekiyordu. Gözlem yeteneğimi arttırmaya ve bunu bilimsel olarak yapmaya karar verdim. Psikoloji ile ilgili çeşitli eğitimler aldım. Hayatımı pek çok açıdan değiştirdi.

 

Tasarımla bir noktada bağdaştırdığım bu yolda insanların yanında onlara destek olabilmek, empati kurabilmek ve uzun seneler devam ettikleri seanslara daha kısa sürelerde çözüm alabilmeleri için bir yol olabilmek en büyük amacımdı. Bu yolda koçlukla tanıştım. Yaşam koçu olmak beni çok mutlu etti. Umarım destek verdiğim pek çok kişi de benim kadar mutludur.

​

Tasarım yaparken sıfırdan başlarız, bir konu gelir ve o konu ile ilgili araştırma yaparız, sonrasında beyin jimnastiği bu en sancılı kısımdır. Yaratıcılık aslında daha kağıda bir şeyler çizmeden ortaya çıkar. Nasıl başlayacağınızı ve devam edeceğinizi bilmeniz gerekir. Müşteriyle çalışıyorsanız onu iyi anlamak zorundasınız ki istediği şeyi çıkartıp ona gösterdiğinizde memnun olsun ve onay versin. Bu sebeple anlamak çok önemlidir, gerisi bilgi, araştırma ve tasarım becerisi, yaratıcılıktır. 

​

Koçluğu severek yapmamın sebebi bunu zaten yapıyor olmam. İşimin bir parçası. Ham bir veriyi en ince detayına kadar araştırmak, işlemek ve sunmak...A noktasından B noktasına getirebilmek. Yaşam Koçluğu da bir insanı başvurduğu konu ile ilgili anlamak ve o konuyu çok daha iyi yerlere ulaştırmak..potansiyeli arttırıp donatmak. 

​

İşimi ve sizleri seviyorum. Bana bu yolda eşlik ettiğiniz için, sonsuz teşekkürler.

​

​

​

Gülperi Günenç